Kullanıcı bakış açısından iyi WEB3 yatırım projelerini nasıl seçebiliriz?

Son yıllarda, Web3 teknolojisinin ve uygulama senaryolarının gelişimi giderek olgunlaştıkça, çok çeşitli Web3 projeleri birbiri ardına ortaya çıkmaya başladı. Geleneksel Merkezi Olmayan Finans, GameFi, kamu blok zinciri gibi alanlar istikrarlı bir şekilde gelişirken, RWA, DePIN, DeSci gibi yeni sektör oyuncuları hızla yetişiyor. Teknoloji ve ekosistem hızla gelişirken bazı kötü projeler ve spekülatif işletmeler de ortaya çıkıyor, bu da kullanıcıların Web3 alanına karşı hem sevgi hem de nefret beslemesine neden oluyor. Hangi tür WEEB3 projesine yatırım yapmak gerçekten değer? Bu makale, projenin sürdürülebilirliği, yaratıcılığın nasıl hayata geçirileceği, nasıl istikrarlı bir gelir sağlanacağı gibi çeşitli boyutlar üzerinden detaylı bir analiz sunarak, size birçok proje arasında umut verici olanı bulmanıza yardımcı olacaktır.

1. Projenin sürdürülebilirliğini değerlendirmek için üç ana alan. Yatırım yapmaya değer Web3 projeleri, proje sahiplerinin ve yatırımcıların uzun vadeli işletme yeteneğine sahip olması gerekir. Kullanıcıların bir projenin sağlam olup olmadığını değerlendirmesi, projenin temelinin ne kadar sağlam olduğunu anlamalarına bağlıdır. (1) Projenin temeli, kullanıcıların hayal gücünü destekliyor mu? Uyumluluk, Web3 projelerinin varoluşunun temelidir. Ülkelerin kripto para, token ihraç gibi alanlardaki düzenleyici politikaları önemli ölçüde farklılık göstermektedir, düzenlemeleri benimsemek hukuki riskleri azaltabilir ve kullanıcı güvenini artırabilir. HKTWeb3 ticaret platformunu örnek alırsak, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu, tokenleştirilmiş menkul kıymetlerin geleneksel menkul kıymet düzenleme çerçevesini karşılamasını talep etmektedir. HKTWeb3 ticaret platformu, Hong Kong lisanslı bir güven yapılandırması aracılığıyla varlıkların saklanmasını ve uyum beyanını gerçekleştirerek kullanıcı fonlarının akışının şeffaf ve izlenebilir olmasını sağlamaktadır. Proje, politik avantajlardan yararlanarak hızlıca uyumlu bir ekosistem kurmaktadır. Proje başarısı, ekibin arka planındaki çeşitlilik ve tamamlayıcılıkla belirlenir; bu, teknolojik, operasyonel, kaynak gibi temel engellerin aşılmasını sağlar. Ekip, teknik geliştirme, ürün operasyonu, endüstri kaynakları gibi kritik rolleri kapsamalıdır ve üyelerin geçmişi projenin konumuyla güçlü bir bağlantıya sahip olmalıdır. Örneğin, Magic Eden'ın kurucu ekibi, Web2'den Google, Uber ve Web3'ten FTX, Coinbase uzmanlarından oluşmaktadır. CTO Sidney Zhang, Uber'in yemek dağıtım platformunun algoritma gelişimini yönetmiştir, proje deneyimi NFT alanına aktarılmıştır; ekibin yapılandırması eksiksiz, çerçeve net olup, nihayetinde platformun günlük işlem hacminin OpenSea'yı aşmasını sağlamıştır. Aynı zamanda, Web3 projelerinin değer değerlendirmesinin anahtarı, geleneksel endüstrilerin verimsizlik ve güven sorunlarını çözme yetenekleridir. Belirli senaryolar üzerine odaklanılıp odaklanmadığını, teknolojik yenilikler ve piyasa taleplerindeki değişimlerle farklılaşmış çözümler sunduğunu gözlemlemek önemlidir. Tipik bir örnek, Ant Chain'in "Telif Hakkı Koruma Programı"dır; bu program, blockchain teknolojisini kullanarak tedarik zincirinin her aşamasındaki verilerin gerçek zamanlı olarak zincirleme ve çok taraflı doğrulamasını sağlar, işletme kredilerini dinamik olarak değerlendirir, küçük ve orta ölçekli üreticilere dijital telif hakkı belgeleme hizmeti sunar ve finansman süresini 30 günden 72 saate düşürür, finansman maliyetini %40 oranında azaltır. Çözüm, piyasanın acı noktalarını doğrudan hedef alarak, piyasaya çıktığı anda başarı elde etmiştir. (2) Yerine getirme süreci kullanıcı beklentileri ile uyumlu mu? Beyaz kitabın tamlığı, projenin güvenilirliği ve finansman kapasitesini doğrudan etkiler. Bunun içinde teknik mimari, token modeli, yol haritası gibi temel modüller yer alır ve kullanıcılara çok boyutlu bir değerlendirme temeli sunar, böylece bilgi asimetrisi nedeniyle ortaya çıkabilecek potansiyel riskleri azaltmalarına yardımcı olur. Kullanıcılar, beyaz kitabı kullanarak projenin teknik güvenilirliğini, token modelinin sürdürülebilirliğini, uygulama güvenilirliğini vb. doğrulayabilirler, böylece spekülatif projelerden kaçınarak uzun vadeli değer taşıyan teknoloji ve ekosistemlere yönelirler. Hem finansman hem de kullanıcılar açısından, beyaz kitap ne kadar tam ve içerik detaylı bir şekilde açıklandıkça, bir projenin hazırlıklarının ne kadar yeterli olduğu daha belirgin hale gelir ve boş vaatlerden kaçınılabilir. Projenin resmi web sitesi, projenin dışa açılan ilk penceresidir ve amacı, ekibin profesyonelliğini ve şeffaflığını iletmektir. Bilgiler eksik olduğunda, ekip anonim ya da yol haritası belirsiz olduğunda, bu durum dolandırıcılık olarak değerlendirilebilir. Tanıtım, projelerin kullanıcılarla güven tesis etmesinin bir köprüsüdür ve uygulanan sonuç, güvenin yerine getirilme sürecidir; her iki tarafın tutarlılığı, projenin yaşamı ve ölümü üzerinde doğrudan etki eder. Taahhüt edilen işlevlerin zamanında teslim edilmesi, kullanıcı güvenini pekiştirir ve daha fazla ekosistem katılımcısını çeker. Temel işlevlerin uygulanma durumu, bir projenin daha fazla erken kullanıcı çekip çekemeyeceğini ve olgun bir Web3 ekosistemi oluşturup oluşturamayacağını belirler; bu, değerinin doğrulanmasında önemli bir faktördür. Örneğin, Uniswap "sıfır komisyonlu DEX" tanıtımını yaptıktan sonra, hemen temel işlevi devreye aldı ve 3 ay içinde kullanıcı sayısı 10 kat arttı. Ancak teslimatın gecikmesi, yatırımcıların fonlarını çekmesine neden olabilir. Örneğin, Zaros'un ürün geliştirme ve teknoloji iterasyonundaki gecikmeler nedeniyle, ZRS token'ı likidite çekemediği için değeri sıfıra düştü ve proje ekibinin fonları tükendi, bu nedenle 10 Mayıs'ta faaliyetlerini sonlandırdı. (3) Projenin gücü piyasa rekabetinden sıyrılabilir mi? Mevcut Web3 alanında, teknolojik yenilikler ve uyum eşiği, hayatta kalma alanını belirlemektedir. 2025 yılında, DeFi, NFT gibi alanlar teknolojik derin suya girecek ve uyumluluk projelerin 'hayat ve ölüm çizgisi' haline gelecektir. Kullanıcıların 'gerçek ihtiyaçlara' duyarlılığı artmaktadır. Örneğin, Walmart, blockchain + IoT kullanarak gıda izlenebilirliğini sağlamakta ve kayıp oranını %18 azaltmaktadır. Aynı zamanda Layer2 Araştırma Topluluğu'ndan gelen haberlere göre, 2024 yılında CNN NFT pazarı içerik homojenliği nedeniyle kapatılmıştır ve 'değersiz sabitleme' olan Web3 projelerinin sürdürülebilir olamayacağını kanıtlamıştır. Farklılaştırılmış konumlandırma ve ekosistem engellerini aşma yeteneği projelerin temel rekabet gücüdür. Web3'teki rekabet, "tekil teknoloji düzeyinden" "ekosistem iş birliği yeteneğine" kaymıştır; aynı zamanda "teknolojik ikame edilemezlik + kullanıcıların zorunlu ihtiyaçları"nı karşılayan projeler, pazar rekabetinde ayakta kalabilir. Aksi takdirde, Bananagun (ticaret robotu) gibi, işlevsel homojenlik nedeniyle, benzersiz avantajların eksikliği yüzünden son kullanıcı kaybı oranı %80'i aşacaktır. Kullanıcıya tam olarak ulaşabilmek ve onlarla uzun süreli bir güven inşa etmek, piyasa sıçramasını sağlamak için kritik bir motor olup, etkili bir pazarlama stratejisi marka anlatımı ve kullanıcı ortak yönetimini bir arada düşünmelidir. Ürün kullanıcıları ve yatırımcılar için farklı içerikler tasarlamak gerekir; örneğin, Base geliştiricileri çekmek için hackathon düzenlerken, KOL’lere körü körüne yatırım yapmaktan kaçınmaktadır; SUI ekibi ise hack olayı sonrası kullanıcı güvenini uzun vadeli sahiplenme gücüne dönüştürebilmek için tamamen geri ödeme yapmaktadır. Kullanıcı güveni oluşturmanın maliyetini düşürürken, "boş vaatler" tuzağından da kaçınmış olur. Web3 projelerinin uzun vadeli varlık yeteneği, yukarıda belirtilen üç unsurun işbirliğine bağlıdır. Uyum geninin eksikliği, politikalar tarafından temizlenmeye yol açabilir; ilerleme şeffaflığının göz ardı edilmesi, topluluk konsensüsünü sarsar; pazar stratejisinin yetersizliği, uygulama senaryosunun itibar başarısızlığına neden olur. Ancak bu üç unsurun işbirliği ile, projenin tüm gelişim döngüsü boyunca sağlıklı bir yaşam döngüsü oluşturulabilir, spekülatif balonlar ve teknolojik iterasyonların etkilerine karşı dayanıklı olunabilir ve uzun vadeli varlık sağlanabilir.

2、Proje fikrinin hayata geçirilebilir olup olmadığını belirlemek için dört boyut Proje tarafı, kullanıcıların katılım keyfini veya keşif arzusunu uzun süre deneyimlemelerini sağlayabilirse, genellikle kâr fırsatlarını daha iyi yakalayabilir. Tam bir proje ekosistemi, genellikle aşağıdaki birkaç unsuru dikkate almayı gerektirir. (1) İş Modeli Projenin değer yaratma mantığını netleştirmesi ve bu mantığı uygulayarak kapalı bir kâr modeli oluşturması gerekiyor, kısa vadeli spekülasyona dayanarak aşırı kâr elde etmekten kaçınmalı ve bu da sonrasında zayıf kalmasına neden olmamalı. StepN örneğine bakacak olursak, başlangıçta "Move-to-Earn" modeli spor verilerini zincire taşıyarak kullanıcıları çekti, ancak daha sonra token ekonomik modelinin dengesizliği (GST enflasyonu kontrolsüz hale geldi) nedeniyle çöküş yaşandı; iyi bir iş modeli uzun vadeli ve sürdürülebilir bir değer sistemine ihtiyaç duyar. Ayrıca, kullanıcıların her etkileşimlerinde yeni deneyimler yaşamalarını sağlayarak (örneğin Axie Infinity'nin üreme varyasyonu gibi) etkileşimli dalgalı deneyimlerin farklı yollarla tetiklenmesi, ticari modeli zenginleştiren önemli bir artı unsurdur. BeepCrypto tarafından sağlanan verilere göre, hikaye dallarına sahip Web3 projelerinin kullanıcı tutma oranı diğer projelerden %47 daha yüksektir. İyi UGC teşvikleri, kullanıcıların katılım deneyimlerini sürekli olarak tetikleyebilir. Örneğin, Decentraland kullanıcıların sanal moda tasarımı yapmalarına ve ticaret etmelerine olanak tanır. Platform, telif hakkı paylaşım mekanizması aracılığıyla sürekli olarak yaratıcılığı teşvik eder. Üst düzey tasarımcıların tek bir eserinin müzayede fiyatı 100.000 doları aşmaktadır. Bu, kullanıcıların katılım hissini ve yenilik hissini büyük ölçüde artırarak, keşif arzusundaki sürekli artışla kullanıcıları elde tutar. (2) Kullanıcı Ekosistemi İyi projeler, DAO tarafından karar alma süreçlerini yönlendirerek kullanıcıların söz hakkını artıracak ve merkeziyetsiz kavramını kullanıcıların zihninde pratiğe dökecektir. Örneğin, Yield Guild Games (YGG) lonca gelirinin %10'unu yönetişim havuzuna enjekte etmektedir. Topluluk üyelerini projenin "can suyu" haline getirmektedir. Olgun sosyal parçalanma mekanizması da vazgeçilmez bir noktadır. Aynı şekilde StepN örneğinde, başlangıçtaki dikkat çekici unsur "spor davet ödülü" mekanizmasıdır; kullanıcı her 3 arkadaşını koşmaya davet ettiğinde, iki kat token ödülü alabilir. Resmi olarak yayımlanan verilere göre, topluluk büyüklüğü 6 ay içinde %2100 artmıştır. Kullanıcılar projede yeterince değer algısı elde ederek, projeyi genişletmek için kendiliğinden tanıtım kanalları oluştururlar ve bu iki durum, olumlu bir ekosistem gelişimi için tamamlayıcı bir eğilim oluşturur. (3) Ekonomik Model Projelerin token değerini sabitleme stratejisi ile ekosistem teşviklerinin dengeli olup olmadığını izleyin, kendinizi bir Ponzi şemasının içinde bulmaktan kaçının. Kullanıcılar tokenin belirli kullanım amacını (örneğin, ödeme, yönetişim) net bir şekilde anlamalıdır, somut bir uygulama senaryosu olmayan projelere katılmaktan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Örneğin, WkeyDAO "donanım satışı + token staking" ile bir Ponzi döngüsü oluşturarak, "yıllık %600 getiri" sloganı ile, sadece 97 gün sürdükten sonra çökmüş ve 12,000'den fazla teslim edilmemiş sözde "blok zinciri telefonları" Zhejiang'daki bir gümrük deposunda birikmiştir. (4) Teknolojik Atılım Çeşitli ve yenilikçi teknoloji sunum biçimleri projelerin artı puanıdır; 3D etkileşimli sahneler veya AI tarafından üretilen içerikler gibi diğer projelerden ayıran teknik avantajlar, kullanıcıların dikkatini çekmek için önemli bir yöntemdir. AI Zhi Lian gelecekteki araştırma raporuna göre, Bittensor'un AI ajan ağı kullanıcıların kişiselleştirilmiş modeller eğitmesine olanak tanır, kaliteli modeller NFT ticareti olarak paketlenebilir ve geliştiricilerin ortalama kazancı başlangıç yatırımının 23 katına ulaşmaktadır. Genel olarak, bir projenin bu dört büyük boyutun kapalı ekosistemine sahip olması durumunda, o projenin sağlıklı gelişim potansiyelini değerlendirmek mümkün olur ve daha derin bir değer yakalama süreci uygulanabilir.

3, Projelerin değerli bir varlık olup olmadığını belirleyen iki ana faktör Hack3D: 2024 Web3 Güvenlik Raporu, Hong Kong Menkul Kıymetler ve Vadeli İşlemler Komisyonu (SFC) 2024 Raporu gibi birçok kurumun verilerine göre, 2024'te dünya genelindeki Web3 projelerinin çökme oranı %63'e ulaşacak ve bu çökme vakalarının %82'si 18 aydan az süredir faaliyet gösteren projelerde gerçekleşecek. Web3 projeleri için dolandırıcılık veya kullanıcıları sömürme riski her zaman mevcuttur. Öncelikle kullanıcıların, Web3 projelerinin değer gösterip göstermediğini belirlemede anahtar göstergelerin ne olduğunu anlaması gerekiyor. Örneğin, DeFi projeleri, staking, kilitli tokenler, aktif cüzdanlar gibi anahtar verilerden yola çıkarak değerlendirilmelidir; diğer alanlardaki anahtar veriler ise farklılık göstermektedir. Bu anahtar verileri nasıl bulacağımız ve bulduktan sonra ne yapmamız gerektiği, araştırılması gereken önemli konulardır. (1) Çok boyutlu bir şekilde anahtar verileri bulmak Kullanıcılar, Web3 verilerinin zincir üzerindeki şeffaflık özelliğini kullanarak hedefe yönelik seçimler yapabilirler. Projelerin dinamik veri sorgulamaları için çeşitli zincir üzeri analiz araçları kullanılabilir. Örneğin, Dune Analytics kullanarak protokol işlem hacmi, kullanıcı davranışları gibi verileri sorgulayabilirsiniz; Uniswap işlem ücret dağıtım sözleşmesi gibi veriler. DeFiLlama, gerçek zamanlı TVL sıralamasını ve protokol gelir karşılaştırmasını sorgulamaya olanak tanırken, Nansen NFT balina projelerinin pozisyon ve işlem modellerini, Bored Ape sahiplerinin davranışlarını analiz edebilir. Proje ekibinin açıkladığı bilgiler de son derece önemlidir. Beyaz kağıt ve finansal rapor, token dağıtım modelinin makul olup olmadığını doğrulayabilir; örneğin MakerDAO'nun istikrarlı ücret gelir yapısının kamuya açık raporu gibi. Yönetim önerilerinin uygulanma süreci aracılığıyla, kullanıcılar topluluk karar alma şeffaflığını gözlemleyebilir; örneğin Aave'nin likidite madenciliği ayarlamalarıyla ilgili oylama kayıtları gibi. Ayrıca, üçüncü taraf veri platformları tarafından yayınlanan proje analiz raporlarına dikkat etmek de beklenmedik sürprizler getirebilir. Örneğin, DappRadar, StepN çöküşünden önce, zincir oyunlarının günlük aktif kullanıcıları ve işlem hacmini takip ederek kullanıcı kaybı uyarısı yayımladı. Footprint Analytics, kullanıcıların kalma oranlarını ve gelir modellerini çapraz zincir analizi ile inceleyerek projenin yakın zamanda çöküş yaşayacağını öngördü. (2) Veriden karara kapalı döngü düşüncesi oluşturma Veri, kullanıcıların karar vermesine yardımcı olan bir araçtır; asıl önemli olan, bununla sonraki eylemlerin stratejisidir. Anahtar verilerin değişim trendlerini gözlemlemek, kullanıcının projelerin gelişim durumunun sağlıklı olup olmadığını belirlemesine yardımcı olabilir. Örneğin, DeFi projelerinin TVL'si ardı ardına 3 ay boyunca %20 düşerse, bu kullanıcıların çekilmekte olabileceğini gösterir ve çöküş riski konusunda dikkatli olunmalıdır. NFT projelerinin taban fiyatı bir hafta içinde %50 düşerse, bu pazarın satış dalgasına girdiğini gösterebilir; bu nedenle zamanında çıkış yapmak ve zararları sınırlamak gerekebilir. Benzer projeleri karşılaştırarak ipuçları bulmak mümkündür; aynı alandaki projelerin verileri belirgin şekilde geride veya anormalse, ya da tarihsel verilerde anormal dalgalanmalar görülmüşse dikkat edilmelidir. Örneğin, Layer2 alanında, bir projenin TVL büyüme hızı sektörün önde gelen projelerinden çok daha düşükse, bu durum rekabetçilik eksikliği anlamına gelebilir ve kullanıcıların dikkatli olması gerekmektedir. Ayrıca, topluluk atmosferini ve ekip dinamiklerini gözlemleyerek, sağduyu ile projenin gelişim eğilimlerini belirlemek mümkündür. Örneğin, Discord veya Telegram grubu bulunan projelerde, bir süre içinde mesaj hacmi aniden düşerse veya tartışmalar artarsa, veri çöküşü, topluluk paniği ve ekipten yanıt gelmemesi, projenin sorun yaşadığına dair belirtiler olabilir. Projelerin sık sık CTO değiştirmesi, aniden token artırması gibi davranışlara dikkat edilmelidir. Örneğin, bir projenin beyaz kağıdında "asla token artırmayacağız" taahhüdü bulunmasına rağmen, altı ay sonra gizlice %300'den fazla token artırılması ve kullanıcılar tarafından fark edilmesi güven krizine yol açmıştır. Token değeri kısa sürede sıfıra inmiştir. Bu tür yarıda kalan projeler bir hayli fazladır. Gerçekten kullanıcıları uzun vadede kâra götüren projeler, mutlaka teknik, ekonomik ve topluluk üç boyutunda pozitif bir döngü oluşturmalıdır. Proje sahipleri PPT ile hayal kurmaya başladıklarında ve kod ile kanıt sunmadıklarında, genellikle kullanıcıların ayrılması için bir sinyal olur. Mantıklı kalmak, verilere odaklanmak, araçları kullanmak ve bilgi asimetrisi ile mücadele etmek, Web3 dalgasında sağlam bir şekilde ilerlemek için gereklidir. #Web3投资 ##risk değerlendirmesi