15 dakikada 1,3 milyon dolar, her zaman kazanan hep onlar

Bitcoin’in 82.000 doların altına düşmesi ve piyasa risk iştahının hızla soğumasıyla geçen bu haftada, Base ekosistemi çok da hareketli olmayan ancak tartışmalı bir deneye sahne oldu.

Base’in yöneticisi Jesse Pollak, kendi adını taşıyan $jesse adlı bir içerik üretici token’ı piyasaya sürdü. Amaç, “yaratıcı ekonomisinin zincir üzerinde yeni bir değer mekanizması oluşturup oluşturamayacağını” keşfetmekti.

Ancak, piyasadaki tartışmaların odağında yine tanıdık aktörler vardı: Zincir üstü iki sniper bot, alım ve satım işlemlerini ilk tamamlayanlar oldu.

JESSE’nin Amacı: “Kişisel Marka Değerini” Ortak Sahip Olunan Bir Varlığa Dönüştürmek

Bu, Pollak’ın ilk kez coin çıkararak tartışma yaratışı değil. 2025 Nisan ayından beri, hem kişisel hem de Base’in resmi Zora hesabı üzerinden “içerik token’ı” deneylerini sürdürüyor:

17 Nisan 2025: Base’in resmi hesabı “Base is for everyone” tweet’ini attı ve otomatik olarak $BASE token’ına basıldı. Piyasa değeri iki saat içinde 16,9 milyon dolardan 1,3 milyon dolara düştü, %92’lik bir kayıp yaşandı. Pollak daha sonra bu paylaşımı bizzat onayladığını ve bunun bir “deney” olduğunu kabul etti, ancak yine de piyasa manipülasyonu şüphesi doğdu.

Sonrasında, günlük tweet’lerini toplu halde token’a basmaya başladı. İstatistiklere göre, bastığı içerik token’larının %40’ı %90’ın üzerinde değer kaybetti, sadece 3 tanesi değer kazandı.

İçerik token’larını ilerletirken, Pollak aynı zamanda Zora üzerinde “içerik token’ı—yaratıcı token’ı” anlatısını inşa etmeye çalıştı. Tekrar tekrar şu soruya odaklandı: Bir içerik üreticisinin etkisi, dikkat çekiciliği ve eserleri zincir üzerinde daha doğrudan ve sürdürülebilir bir değer döngüsü yaratabilir mi?

Kurgusuna göre yol haritası oldukça net: İçerik üreticisi kişisel markasını token’laştırıyor, hayranları token satın alarak bir “çıkar topluluğu” oluşturuyor ve üretici, elde ettiği gelirle yeniden üretime yatırım yaparak döngüyü tamamlıyor.

Pollak sürekli vurguluyor: $JESSE bir “kültürel deney”, yatırım aracı değil — bu, daha çok bir sanat performansı veya sosyal test gibi, finansal spekülasyondan ziyade.

Ancak zincir üstündeki işlem mekanizması, idealizme göre değil kurallara göre işler. Deney başladığında, hayal edilenin çok daha karmaşık ve acımasız bir sisteme düşer.

Sniper Botlar 15 Dakikada 1,3 Milyon Dolar Kazandı

JESSE, “tek seferlik likidite enjeksiyonu” ile piyasaya sürüldü:

• Toplam arz: 1 milyar adet;
• Bunun 500 milyonu doğrudan likidite havuzuna yatırıldı;
• Ancak ilgili blokta, 260 milyon adet iki sniper tarafından anında satın alındı.

Arkham Intelligence verilerine göre, bu iki sniper’ın nihai kârı:

• 707.700 $
• 619.600 $

Toplamda 1,3 milyon doları aştı.

Bu cüzdanlardan birinin işlemi özellikle dikkat çekici:

• Yaklaşık 67 ETH (191 bin $) harcayarak arzın %7,6’sını aldı;
• Sıralama avantajı için 44.000 $’dan fazla priority fee ödedi;
• Kısa sürede tamamını sattı ve 67 ETH’yi hızla 303 ETH’ye çıkardı.
  Birkaç dakika içinde 600 bin doların üzerinde kâr etti.

Bu, “erken davran kazanan olur” şeklinde işleyen bir yapı:
Normal kullanıcı fiyat tablosunu gördüğünde, kâr çoktan çekilmiş oluyor.

Bunun temel nedeni, Base’in Temmuz’da başlattığı flashblocks mekanizması.

Görünüşte, Base her iki saniyede bir blok çıkarıyor; fakat içeride, bu iki saniye birden fazla 200 milisaniyelik mikro bloklara bölünüyor. Kim ilk mikro bloğu kaparsa, neredeyse “risksiz arbitraj” avantajına sahip oluyor.

Bu yapıda, sniper’lık artık teknik değil, hız ve ücret rekabetine dönüşüyor. Bot’lar akıllı sözleşmeleri önceden izliyor; likidite girişi tespit edildiği anda anında emir veriyor; işlemlerini halka açık mempool’u atlayıp özel bir kanal üzerinden doğrudan sequencer’a iletiyor; son olarak da yüksek priority fee ile sıralamada öne geçiyor. 200 milisaniyelik fark, on binlerce dolarlık kâr anlamına geliyor ve o anda normal kullanıcılar henüz fiyat tablosunu bile görememiş oluyor.

Bu nedenle, JESSE’nin grafiği ilk saniyeden kilitlendi: Hızlı bir yükseliş, ardından sniper’lar satış yaptıktan sonra %30’dan fazla ani düşüş.

Bu, flashblocks yapısının getirdiği doğal bir eğiklik: Erken davrananlar mutlak avantaja sahip, sıradan yatırımcılar ise kâr aralığının dışında kalıyor.

Bazı topluluk üyeleri ise şunu sertçe eleştirdi: Proje ekibi, JESSE yayına girdikten sonraki ilk dakikada sitedeki profil bilgisi alma arayüzünü kapattı (muhtemelen bot’ların otomatik bilgi çekmesini engellemek için). Ancak bu önlem ters etki yaratmış olabilir: Normal kullanıcılar, akıllı sözleşme adresini almak için bu arayüze muhtaçken, ileri seviye sniper’lar doğrudan akıllı kontrat üzerinden işlem yapıyor ve site ön yüzüne ihtiyaç duymuyor. Sonuç olarak bu önlem sadece sıradan kullanıcıları engelledi, sniper’lar ise daha az rekabetle baş başa kaldı.

Bu yılın başlarında, Zora tarafından basılan BASE token’ı da yayına girdikten birkaç dakika sonra %90 değer kaybetmişti. Şimdi JESSE tekrar sniper’ların hedefi oldu. Bu da şu soruyu yeniden gündeme getiriyor: Yaratıcı token’larıyla yapılan deneyler, gerçekten arbitraj makinelerinin gölgesinden çıkabilir mi?

Yazı hazırlandığı sırada, JESSE token son 24 saatte %32,24 değer kaybetti, toplam piyasa değeri 14,22 milyon dolara geriledi, 24 saatlik işlem hacmi ise 4,78 milyon dolar oldu. Hacim/piyasa değeri oranı %33,6’ya ulaştı. Bu oran normalin çok üzerinde ve piyasanın oldukça spekülatif, sermayenin kısa vadeli işlem odaklı olduğunu gösteriyor.

Ayı Piyasasında SocialFi

JESSE’yi daha geniş bir hikaye çerçevesine koyduğumuzda, SocialFi alanında ayı piyasasında önemli bir ayrışma yaşandığı görülüyor. Yaratıcı token’ları, daha çok bir dikkat opsiyonu gibi; uzun vadeli değer birikimi oluşturmakta zorlanıyor.

Bunun tipik örneği, gözden düşen Friend.tech; diğer kişisel IP tabanlı token’lar da benzer zorluklarla karşı karşıya: Değerleri büyük ölçüde sıcak gündem ve duygulara bağlı, zincir üstü hareketlilik azaldığında alıcılar hızla kayboluyor.

Tersine, altyapı projeleri giderek daha fazla “sabırlı sermaye” çekiyor.

Zora’nın platform token’ı ZORA, Base App’e daha derin entegrasyon sağladıktan sonra ciddi büyüme gördü—yaratıcı sayısı, token basım hacmi ve toplam işlem hacmi birlikte arttı.

Bu, piyasada duygu köpüğünün boşaltıldığını; değer yargısının kişisel “dikkat varlığı”nı kovalamaktan ölçeklenebilir “kullanışlı araca” geri döndüğünü gösteriyor. JESSE’nin sıkıntısı da burada: Popülariteye dayalı yaratıcı token’ları doğuştan kırılgan; çünkü piyasanın “karşılama gücü” hiçbir zaman kısa vadeli hype ile sürdürülemez.