#Gate广场新手村第六期 Bu etkinliğin konusu olan "en büyük düşman kendi duygularıdır" ifadesi beni derinden etkiledi, bu cümle son üç yıllık ticaret yolculuğumun en doğru özeti. Bugün, sizlerle hikayemi paylaşmak istiyorum, umarım yeni başlayan Çaylak frenler için bir ilham kaynağı olur.
Bölüm 1: Taze Çaylakların "Deli" Halleri
2021 yılının boğa piyasasının sonunu hatırlıyor musun? "Bir gecede zengin olma" hayalimle piyasaya atıldım. O zamanlar, gözümde sadece K çizelgelerinin dik bir şekilde yükselişi ve gruptaki sürekli "ay" ve "yıldız" sloganları vardı. Duygularım tamamen piyasa tarafından yönlendiriliyordu:
· FOMO (Kaçırma Korkusu): Bir paranın birkaç dakika içinde %50 yükseldiğini görmek, kalbin çarpması, her şeyi hiçe sayarak tüm pozisyonla girilmesi, sonuçta zirveden alınması ve onun şelale gibi düştüğünü gözler önünde görmek. · Açgözlülük: Pozisyonum %20, %30 kârda olduğunda, hep "biraz daha tutayım, iki katına çıkar!" diye düşünüyorum, sonuçta piyasa aniden geri dönüyor, kârım tamamen siliniyor, hatta zarar haline geliyor. · Panik: Pazar biraz hareketlendiğinde, bir olumsuz haberle birlikte panik içinde kalıyorum, dip fiyattan zararımı keserek, "yüksek al, düşük sat" standart işlemini mükemmel bir şekilde gerçekleştiriyorum.
O dönem, hesabım bir dağ kaydı gibi gidip geliyordu ama son nokta her zaman daha aşağıda oluyordu. Pazarla oyun oynamadığımı, kendi açgözlülüğüm ve korkumla savaştığımı fark ettim.
İkinci Bölüm: Unutulmaz "öğrenim ücreti"
En acı dersim, LUNA'nın çöküşünden bir gün önce gerçekleşti. O zaman yüksek APY'si ve "stabilite kralı" imajı beni cezbetmişti, bu yüzden büyük bir yatırım yaptım. Çöküş belirtileri belirmeye başladığında, şansımın yaver gideceği ve inkar duygularım baskın hale geldi: "Bu kadar büyük bir proje, bir anda yok olamaz, kesinlikle bir likidite sıkışıklığıdır." Zarar kesmeyi düşünmediğim gibi, maliyetimi düşürmek için dipten alma denemeleri bile yaptım.
Sonuç tahmin edilebilir. O zaman, ağır bir öğrenim ücreti ödedim. Ama o zaman, beni tamamen uyandırdı: Piyasada, piyasaya saygı duymak ve riski yönetmek, piyasayı tahmin etmekten çok daha önemlidir.
Üçüncü Bölüm: Duygularla Barışmak ve Benim "Sistemimi" Kurmak
Ağrının ardından düşünerek, sistematik bir şekilde öğrenmeye başladım. Artık "yüz kat para kazandıran kripto para" arayışına takılıp kalmıyorum; bunun yerine temel bilgileri, teknik analizi çalışarak, en önemlisi - kendi ticaret sistemimi ve zihinsel disiplinimi oluşturmaya odaklanıyorum.
1. Ticaretinizi planlayın, planladığınız gibi ticaret yapın: Her pozisyon açmadan önce kendime bir ticaret planı yazdırıyorum: Giriş noktası, zarar durdurma noktası, kar alma noktası, pozisyon büyüklüğü. Beyaz kağıt üzerinde siyah yazı, anlık duygusal işlemleri engellemek için. 2. Pozisyon yönetimi hayatta kalmanın temelidir: Artık bir varlığa tamamen yatırım yapmam. Pozisyonları bölmeyi ve kademeli olarak açmayı öğrenmek, benim için zihinsel olarak çok daha dengeli olmamı sağladı, çünkü tek bir işlemde zarara uğrasam bile bu beni çok etkilemeyecek. 3. Korku ve açgözlülükle arkadaş olmak: Kendi duygularımı algılamayı öğrenmeye başladım. FOMO geldiğinde, kendime sorarım: "Bu planda var mı?" Yoksa, o zaman sadece izlerim. Korku yayıldığında ve kaybı erkenden durdurmak istediğimde, kontrol ederim: "Fiyat benim stop-loss seviyeme ulaştı mı?" Hayır, o zaman piyasaya biraz dalgalanma alanı tanırım.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
#Gate广场新手村第六期 Bu etkinliğin konusu olan "en büyük düşman kendi duygularıdır" ifadesi beni derinden etkiledi, bu cümle son üç yıllık ticaret yolculuğumun en doğru özeti. Bugün, sizlerle hikayemi paylaşmak istiyorum, umarım yeni başlayan Çaylak frenler için bir ilham kaynağı olur.
Bölüm 1: Taze Çaylakların "Deli" Halleri
2021 yılının boğa piyasasının sonunu hatırlıyor musun? "Bir gecede zengin olma" hayalimle piyasaya atıldım. O zamanlar, gözümde sadece K çizelgelerinin dik bir şekilde yükselişi ve gruptaki sürekli "ay" ve "yıldız" sloganları vardı. Duygularım tamamen piyasa tarafından yönlendiriliyordu:
· FOMO (Kaçırma Korkusu): Bir paranın birkaç dakika içinde %50 yükseldiğini görmek, kalbin çarpması, her şeyi hiçe sayarak tüm pozisyonla girilmesi, sonuçta zirveden alınması ve onun şelale gibi düştüğünü gözler önünde görmek.
· Açgözlülük: Pozisyonum %20, %30 kârda olduğunda, hep "biraz daha tutayım, iki katına çıkar!" diye düşünüyorum, sonuçta piyasa aniden geri dönüyor, kârım tamamen siliniyor, hatta zarar haline geliyor.
· Panik: Pazar biraz hareketlendiğinde, bir olumsuz haberle birlikte panik içinde kalıyorum, dip fiyattan zararımı keserek, "yüksek al, düşük sat" standart işlemini mükemmel bir şekilde gerçekleştiriyorum.
O dönem, hesabım bir dağ kaydı gibi gidip geliyordu ama son nokta her zaman daha aşağıda oluyordu. Pazarla oyun oynamadığımı, kendi açgözlülüğüm ve korkumla savaştığımı fark ettim.
İkinci Bölüm: Unutulmaz "öğrenim ücreti"
En acı dersim, LUNA'nın çöküşünden bir gün önce gerçekleşti. O zaman yüksek APY'si ve "stabilite kralı" imajı beni cezbetmişti, bu yüzden büyük bir yatırım yaptım. Çöküş belirtileri belirmeye başladığında, şansımın yaver gideceği ve inkar duygularım baskın hale geldi: "Bu kadar büyük bir proje, bir anda yok olamaz, kesinlikle bir likidite sıkışıklığıdır." Zarar kesmeyi düşünmediğim gibi, maliyetimi düşürmek için dipten alma denemeleri bile yaptım.
Sonuç tahmin edilebilir. O zaman, ağır bir öğrenim ücreti ödedim. Ama o zaman, beni tamamen uyandırdı: Piyasada, piyasaya saygı duymak ve riski yönetmek, piyasayı tahmin etmekten çok daha önemlidir.
Üçüncü Bölüm: Duygularla Barışmak ve Benim "Sistemimi" Kurmak
Ağrının ardından düşünerek, sistematik bir şekilde öğrenmeye başladım. Artık "yüz kat para kazandıran kripto para" arayışına takılıp kalmıyorum; bunun yerine temel bilgileri, teknik analizi çalışarak, en önemlisi - kendi ticaret sistemimi ve zihinsel disiplinimi oluşturmaya odaklanıyorum.
1. Ticaretinizi planlayın, planladığınız gibi ticaret yapın: Her pozisyon açmadan önce kendime bir ticaret planı yazdırıyorum: Giriş noktası, zarar durdurma noktası, kar alma noktası, pozisyon büyüklüğü. Beyaz kağıt üzerinde siyah yazı, anlık duygusal işlemleri engellemek için.
2. Pozisyon yönetimi hayatta kalmanın temelidir: Artık bir varlığa tamamen yatırım yapmam. Pozisyonları bölmeyi ve kademeli olarak açmayı öğrenmek, benim için zihinsel olarak çok daha dengeli olmamı sağladı, çünkü tek bir işlemde zarara uğrasam bile bu beni çok etkilemeyecek.
3. Korku ve açgözlülükle arkadaş olmak: Kendi duygularımı algılamayı öğrenmeye başladım. FOMO geldiğinde, kendime sorarım: "Bu planda var mı?" Yoksa, o zaman sadece izlerim. Korku yayıldığında ve kaybı erkenden durdurmak istediğimde, kontrol ederim: "Fiyat benim stop-loss seviyeme ulaştı mı?" Hayır, o zaman piyasaya biraz dalgalanma alanı tanırım.