Ursula von der Leyen bir bombayı patlattı - AB, onun yeni 'Demokrasi Kalkanı' gündemi altında bir 'Demokratik Dayanıklılık Merkezi' kuruyor. Belirtilen hedef? 'Yanlış bilgilendirme' ile mücadele.

Ama meselemiz şu: Yanlış bilgi olarak neyin sayılacağını kim tanımlayacak? Merkezileşmiş otoriteler, neyin doğru neyin yanlış olduğunu filtreleme gücünü talep ettiğinde, bu daha çok koruma değil, kontrol gibi hissediliyor. Eğer isterseniz, bir devlet destekli gerçeklik bürosu.

Web3 alanındakiler için bu farklı bir etki yaratıyor. Her zaman merkeziyetsizliği, şeffaflığı ve bilgi özgürlüğünü savunduk - Brüksel'in inşa etmeye çalıştığının tam tersi. Hükümetler bu tür Kapı Bekçiliği mekanizmalarını oluşturduğunda, sormaya değer: muhalif seslere ne oluyor? alternatif anlatılara ne oluyor?

Orwell'un Gerçekler Bakanlığı'na benzerlikler, dikkat eden herkes tarafından fark edilmiştir. Bunu dayanıklılık mı yoksa sansür mü olarak adlandırdığınız, hangi tarafta durduğunuza bağlıdır.