37 gün süreyle hükümetin kapanması, dünya genelinde bir "büyük kanama" yaratmayı başardı.

Olayın absürtlüğü şu ki: ABD Hazine Bakanlığı'nın TGA hesabı şu anda bir Pi Yao gibi, içine 1 trilyondan fazla para alıyor ama dışarı vermiyor. Hükümetin kapanması, mali harcamaların duraksamasına yol açtı, bu para piyasaya akması gerekiyordu ama şimdi tamamen hesapta uykuya dalmış durumda. Sonuç ne? Piyasa likiditesi adeta çekildi, etkisi faiz artırmaktan bile daha sert — dolar finansman maliyetleri doğrudan fırladı.

Paranın eksik olduğu pazar ne kadar kötü? ABD borsa, değerleme balonu nedeniyle Wall Street'in büyükleri tarafından topluca kötüleniyor, düşüşleri de oldukça haklı. Kripto para likiditesi zaten inceydi, bu dalgada daha da düştü. Hatta güvenli liman olarak bilinen altın bile dayanamadı, güçlü dolar tarafından yere yapıştırıldı. Fonlar tamamen geri çekildi, kimseyi affetmedi.

Açıkça söylemek gerekirse, temel sorun iki kelimeden ibaret: uyumsuzluk. Hükümetin durması, mali harcamaların bu büyük arterini tıkadı, Fed'in faiz indirmesi de işe yaramadı, bu açığı kapatmak imkansız. Kripto piyasası daha da acı çekiyor - geçen yılki "10·11" çöküşünden sonra likidite bir türlü toparlanamadı, şimdi bir darbe daha geldi, bu tam yaraya tuz basmak gibi.

Dönüşüm, hükümetin ne zaman kapıları açtığına bağlı. Goldman Sachs'taki o grup, bunun muhtemelen kasım ortalarında halledilebileceğini tahmin ediyor; gerçekten çözüme ulaşılırsa, dondurulmuş likidite serbest kalacak ve piyasanın muhtemelen bir tepki patlaması yaşayacağı tahmin ediliyor.

Ancak uzun vadede, bu durum herkese bir uyarı verdi: Siyasi kargaşanın varlık fiyatları üzerindeki yıkıcı etkisini küçümsememek gerekir. Artık piyasa takibi yalnızca merkez bankalarının yönelimlerine odaklanmakla kalmamalı, mali politikaların ve para politikalarının ne kadar iyi bir şekilde uyum sağladığı da kritik öneme sahip. BTC ve ETH gibi ana akım kripto para birimlerinin hareketleri, giderek bu makro düzeydeki işbirliğine daha fazla bağımlı hale geliyor.