Açıkçası, sosyal medyada sürekli “paylaşım delisi” olan o kişileri kim görmedi ki? Paylaşım sıklığı yüksek ama sıralamanın zirvesine asla ulaşamıyormuş gibi görünen bir grup. Ben de öyleydim, birkaç gün önce düşündüm, sadece “paylaşmak” değil, “doğru paylaşmak” için ne yapabilirim diye, derken Warden @wardenprotocol tam olarak bir Kaibot Agent çıkardı, bu şey adeta sosyal medya yönetimine bir “mod” eklemiş gibi.

Kaibot'un çekirdeği çok basit: Kaito sıralamasını takip etmenize yardımcı olur, hangi konumda olduğunuzu anlık olarak bildirirken, aynı zamanda son içerik tarzınızı analiz eder ve size özel bir "hareket planı" sunar. Örneğin, hangi konuların daha çekici olduğunu, hangi açılardan öne çıkabileceğinizi ve hangi alanlarda gelişmeniz gerektiğini belirler - açıkçası, size gereksiz yollara sapmamanızda yardımcı olur, körü körüne paylaşım yapmanıza ya da şansa güvenmenize gerek kalmaz.

Kendim denedim, bu aracın o cansız otomatik gönderi araçları gibi olmadığını, daha çok seni anlayan bir "koç" gibi olduğunu keşfettim.

Parçalı zaman çabalarımı somut bir etkiye dönüştürmeme yardımcı oluyor, her gün paylaştığım içeriğin kalitesinin arttığını hissediyorum. Özellikle AI ajanları ve modüler blok zincirlerin giderek daha popüler hale geldiği bu dönemde, Kaibot gibi AI akıllı analizle birleştirilmiş araçların, içerik yaratıcılarının bilgi akışı içinde kendi ritimlerini bulmalarına yardımcı olması gerçekten de büyük bir iş değil.

Ama sonuçta, içerik etkisinin artması gerçekten de sıkı bir çalışma gerektiriyor. Kaibot sana "ilham verebilir", ama senin kendi "antrenman yapman" gerekiyor. Peki, bu AI destekli içerik yaratım dalgasında, ne kadar özgün sıcaklık ve insanlık hissi koruyabileceğiz? Bu belki de her içerik yaratıcısının ciddi şekilde düşünmesi gereken bir soru.