Finansal piyasa katılımcıları, ABD Merkez Bankası'nın bu yıl Eylül ayında faiz indirim döngüsünü yeniden başlatmasını bekliyorlar. Bu, 2024 Aralık'taki son faiz indiriminin üzerinden geçen 9 aylık bir süre olacaktır. Piyasa uzmanları, bu nispeten uzun politika duraklama döneminin borsa üzerinde önemli bir olumlu etki yaratabileceğini ve mevcut borsa yükseliş trendinin devam etmesi ve büyümesi umudunu taşıdığını belirtiyor.
Tarihsel veri analizi, ABD Merkez Bankası'nın 5 ila 12 ay boyunca faiz indirimine ara verdikten sonra yeniden faiz indirdiği 11 durumda, S&P 500 endeksinin faiz indiriminden sonraki bir yıl içinde yükseldiği 10 kez olduğunu göstermektedir. Bu istatistik, mevcut piyasa beklentilerine güçlü bir destek sağlamaktadır.
Chicago Ticaret Borsası'nın (CME) verilerine göre, Eylül ayında faiz indirimi olasılığı yüksek. 25 baz puanlık indirim olasılığı %90, 50 baz puanlık indirim olasılığı ise %10. Bu beklentiler, yatırımcıların ABD Merkez Bankası'nın gelecekteki para politikası yönündeki değerlendirmelerini yansıtıyor.
Ancak, bu arada, küresel tahvil piyasası önemli bir satış baskısıyla karşı karşıya kalıyor ve birçok ülkenin uzun vadeli tahvil getirileri önemli ölçüde artış gösteriyor. ABD’nin 30 yıllık Hazine tahvili getirisi %5'e yükselirken, Japonya’nın 30 yıllık Hazine tahvili getirisi tarihi bir zirveye ulaştı. Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerin 30 yıllık Hazine tahvili getirileri de son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı.
Bu küresel tahvil piyasası hareketleri ile borsa beklentileri arasında ilginç bir karşıtlık oluşturmakta ve yatırımcıların farklı varlık sınıfları arasında oyun oynamasını ve denge kurmasını yansıtmaktadır. Uzun vadeli tahvil getirilerinin artışı genellikle borsa için potansiyel bir tehdit olarak görülse de, eğer ABD Merkez Bankası piyasa beklentileri doğrultusunda uygun bir zamanda faiz indirim döngüsünü yeniden başlatabilirse, borsa için yeterli destek sağlayabilir ve yükseliş momentumunu sürdürebilir.
Önümüzdeki birkaç ay içinde, yatırımcılar ekonomik veriler ve Federal Reserve yetkililerinin konuşmalarını dikkatle takip edecekler; böylece para politikası dönüşümüne dair ipuçları arayacaklar. Aynı zamanda, küresel tahvil piyasasının seyri de çeşitli varlıkların performansını etkileyen önemli bir faktör olacak.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
6 Likes
Reward
6
5
Repost
Share
Comment
0/400
PumpBeforeRug
· 6h ago
Çalışarak para kazanmak enayileri enayi yerine koymak.
View OriginalReply0
fork_in_the_road
· 09-08 19:48
Faiz artırımı yeterince yapıldı, artık düşüş zamanı.
View OriginalReply0
0xLuckbox
· 09-08 19:45
Wall Street'in öngörüsü gerçekten güvenilir mi?
View OriginalReply0
LiquidityOracle
· 09-08 19:42
Hala hayal mi kuruyorsun? Olmaz böyle şey.
View OriginalReply0
AlwaysMissingTops
· 09-08 19:37
Yine çok fazla bakıyorsun, gerçekten zirveden korkmuyor musun?
Finansal piyasa katılımcıları, ABD Merkez Bankası'nın bu yıl Eylül ayında faiz indirim döngüsünü yeniden başlatmasını bekliyorlar. Bu, 2024 Aralık'taki son faiz indiriminin üzerinden geçen 9 aylık bir süre olacaktır. Piyasa uzmanları, bu nispeten uzun politika duraklama döneminin borsa üzerinde önemli bir olumlu etki yaratabileceğini ve mevcut borsa yükseliş trendinin devam etmesi ve büyümesi umudunu taşıdığını belirtiyor.
Tarihsel veri analizi, ABD Merkez Bankası'nın 5 ila 12 ay boyunca faiz indirimine ara verdikten sonra yeniden faiz indirdiği 11 durumda, S&P 500 endeksinin faiz indiriminden sonraki bir yıl içinde yükseldiği 10 kez olduğunu göstermektedir. Bu istatistik, mevcut piyasa beklentilerine güçlü bir destek sağlamaktadır.
Chicago Ticaret Borsası'nın (CME) verilerine göre, Eylül ayında faiz indirimi olasılığı yüksek. 25 baz puanlık indirim olasılığı %90, 50 baz puanlık indirim olasılığı ise %10. Bu beklentiler, yatırımcıların ABD Merkez Bankası'nın gelecekteki para politikası yönündeki değerlendirmelerini yansıtıyor.
Ancak, bu arada, küresel tahvil piyasası önemli bir satış baskısıyla karşı karşıya kalıyor ve birçok ülkenin uzun vadeli tahvil getirileri önemli ölçüde artış gösteriyor. ABD’nin 30 yıllık Hazine tahvili getirisi %5'e yükselirken, Japonya’nın 30 yıllık Hazine tahvili getirisi tarihi bir zirveye ulaştı. Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerin 30 yıllık Hazine tahvili getirileri de son yılların en yüksek seviyelerine ulaştı.
Bu küresel tahvil piyasası hareketleri ile borsa beklentileri arasında ilginç bir karşıtlık oluşturmakta ve yatırımcıların farklı varlık sınıfları arasında oyun oynamasını ve denge kurmasını yansıtmaktadır. Uzun vadeli tahvil getirilerinin artışı genellikle borsa için potansiyel bir tehdit olarak görülse de, eğer ABD Merkez Bankası piyasa beklentileri doğrultusunda uygun bir zamanda faiz indirim döngüsünü yeniden başlatabilirse, borsa için yeterli destek sağlayabilir ve yükseliş momentumunu sürdürebilir.
Önümüzdeki birkaç ay içinde, yatırımcılar ekonomik veriler ve Federal Reserve yetkililerinin konuşmalarını dikkatle takip edecekler; böylece para politikası dönüşümüne dair ipuçları arayacaklar. Aynı zamanda, küresel tahvil piyasasının seyri de çeşitli varlıkların performansını etkileyen önemli bir faktör olacak.