Eylül 2025'te, küresel finans piyasaları son on yılın en şiddetli çalkantısını yaşadı. Birçok önemli ekonomik göstergedeki anormal değişiklikler, yatırımcılar arasında genel bir endişe yaratarak, dünya ekonomik düzenini değiştirebilecek bir finansal fırtınanın yaklaştığını işaret ediyor.
Öncelikle, Fed'in faiz indirme olasılığı %100'e yakın ve bu hamle, küresel ekonomi üzerinde derin etkiler yaratacak. Bu arada, ABD işsizlik oranı tarihsel olarak en düşük seviyeye düştü ve bu, işgücü piyasasının karşılaştığı zorlu zorlukları yansıtıyor.
Daha dikkat çekici olan ise, global merkez bankalarının altın rezervlerinin ilk kez ABD tahvilleri büyüklüğünü aşmasıdır. Bu fenomen, ülkelerin geleneksel rezerv varlığı olan dolara olan güveninin sarsılmakta olduğunu göstermektedir. 2022 yılında bazı ülkelerin döviz rezervleri dondurulduğunda, merkez bankaları rezerv stratejilerini yeniden değerlendirmeye başladılar ve "nihai sert para" olan altına daha fazla dikkat vermeye yöneldiler. Son üç yılda, merkez bankalarının yıllık altın alım miktarı 1100 tonu aşarak on yıl öncesinin iki katına ulaştı.
Altın piyasası da güçlü bir yükseliş trendi ile karşı karşıya kaldı. New York vadeli altın fiyatları yıl içinde %36 artarak 3600 dolarlık eşiği aştı ve tarihsel bir zirveye ulaştı. Bazı finansal kurumlar, bu altın boğa piyasasının on yıldan fazla sürebileceğini öngörüyor ve eğer ABD Merkez Bankası'nın itibarı daha da zarara uğrarsa, altın fiyatlarının 5000 dolara kadar yükselebileceğini belirtiyor.
Bu arada, ABD tahvil piyasası son 40 yılın en zorlu sınavını yaşıyor. Uzun vadeli boğa piyasasının sona ermiş olabileceği, bu durumun yalnızca yatırımcıların risk iştahını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda küresel finansal sistemin istikrarına da meydan okuduğu anlamına geliyor.
Bu finansal piyasalardaki sert değişimler sadece Wall Street'in oyunu değil, aynı zamanda sıradan insanların servetinin kaderiyle ilgili önemli bir dönüm noktasıdır. Bu potansiyel finansal fırtınayla yüzleşirken, yatırımcılar yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmeli, politika yapıcılar ise finansal istikrarı korumak için ihtiyatlı önlemler almalıdır.
Küresel ekonomik yapının sürekli evrimi ile muhtemelen yeni bir çağın eşiğindeyiz. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, dikkatli olmak, çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyü oluşturmak ve uzun vadeli trendlere odaklanmak zorluklarla başa çıkmanın anahtarı olacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
8 Likes
Reward
8
6
Repost
Share
Comment
0/400
AlwaysAnon
· 1h ago
Federal Rezerv (FED) gerçekten sizin söylediğiniz kadar etkili mi?
View OriginalReply0
FlashLoanPrince
· 22h ago
Altın partisi bunu çoktan tahmin etmişti.
View OriginalReply0
OnchainDetectiveBing
· 22h ago
Tüh tüh, altın gerçek bir gerçektir.
View OriginalReply0
SatoshiSherpa
· 22h ago
Zaten Amerikan tahvillerini satmanın zamanı gelmişti... Gerçekten berbat ettim.
View OriginalReply0
GasFeeLady
· 22h ago
altın konusunda bullish fr fr... tıpkı o tatlı düşük gas zamanlarını görmek gibi
View OriginalReply0
ContractExplorer
· 22h ago
Emiciler Tarafından Oyuna Getirilmek fırsatı tekrar geldi~
Eylül 2025'te, küresel finans piyasaları son on yılın en şiddetli çalkantısını yaşadı. Birçok önemli ekonomik göstergedeki anormal değişiklikler, yatırımcılar arasında genel bir endişe yaratarak, dünya ekonomik düzenini değiştirebilecek bir finansal fırtınanın yaklaştığını işaret ediyor.
Öncelikle, Fed'in faiz indirme olasılığı %100'e yakın ve bu hamle, küresel ekonomi üzerinde derin etkiler yaratacak. Bu arada, ABD işsizlik oranı tarihsel olarak en düşük seviyeye düştü ve bu, işgücü piyasasının karşılaştığı zorlu zorlukları yansıtıyor.
Daha dikkat çekici olan ise, global merkez bankalarının altın rezervlerinin ilk kez ABD tahvilleri büyüklüğünü aşmasıdır. Bu fenomen, ülkelerin geleneksel rezerv varlığı olan dolara olan güveninin sarsılmakta olduğunu göstermektedir. 2022 yılında bazı ülkelerin döviz rezervleri dondurulduğunda, merkez bankaları rezerv stratejilerini yeniden değerlendirmeye başladılar ve "nihai sert para" olan altına daha fazla dikkat vermeye yöneldiler. Son üç yılda, merkez bankalarının yıllık altın alım miktarı 1100 tonu aşarak on yıl öncesinin iki katına ulaştı.
Altın piyasası da güçlü bir yükseliş trendi ile karşı karşıya kaldı. New York vadeli altın fiyatları yıl içinde %36 artarak 3600 dolarlık eşiği aştı ve tarihsel bir zirveye ulaştı. Bazı finansal kurumlar, bu altın boğa piyasasının on yıldan fazla sürebileceğini öngörüyor ve eğer ABD Merkez Bankası'nın itibarı daha da zarara uğrarsa, altın fiyatlarının 5000 dolara kadar yükselebileceğini belirtiyor.
Bu arada, ABD tahvil piyasası son 40 yılın en zorlu sınavını yaşıyor. Uzun vadeli boğa piyasasının sona ermiş olabileceği, bu durumun yalnızca yatırımcıların risk iştahını etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda küresel finansal sistemin istikrarına da meydan okuduğu anlamına geliyor.
Bu finansal piyasalardaki sert değişimler sadece Wall Street'in oyunu değil, aynı zamanda sıradan insanların servetinin kaderiyle ilgili önemli bir dönüm noktasıdır. Bu potansiyel finansal fırtınayla yüzleşirken, yatırımcılar yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmeli, politika yapıcılar ise finansal istikrarı korumak için ihtiyatlı önlemler almalıdır.
Küresel ekonomik yapının sürekli evrimi ile muhtemelen yeni bir çağın eşiğindeyiz. Bu belirsizliklerle dolu dönemde, dikkatli olmak, çeşitlendirilmiş bir yatırım portföyü oluşturmak ve uzun vadeli trendlere odaklanmak zorluklarla başa çıkmanın anahtarı olacaktır.