Son zamanlarda kaldığım otelin koridorunda sürekli bir manzarayla karşılaşıyorum, içimde bir hüzün var, bu resimdeki AE, bu katın temizliğinden sorumlu temizlikçi, arkasında her gün 10 yaşlarında bir kız çocuğu var.
AE, boşandığını söyledi, oteldeki küçük depoda yaşıyor, her seferinde temizlik yaparken çocuğunu yalnız bırakmamak için onun yanına gidiyor. Günde en az otuz kırk oda temizlemesi gerekiyor, yoğun sezonda daha da yoğun. Bir hesap yaptım: Bir odanın sadece 15 dakika sürdüğünü varsaysak, 40 oda temizlemek 10 saat boyunca durmadan çalışmayı gerektirir, bu da su içmeden, tuvalete gitmeden ve nefes almadan olunması gereken bir hız. Yerleri süpürmenin ve yatak yapmanın yanı sıra, AE yığın yığın nevresim yıkamak zorunda, ama sabah akşam çalışarak ayda sadece birkaç bin lira kazanıyor.
Birkaç kez akşam 10'dan sonra odamıza dönerken, koridordan geçerken diğer odalarda temizlik yapan onu görebiliyordum. Küçük kız, kapının önünde sessizce bekliyor, her seferinde yanımdan geçerken utangaç bir şekilde başını eğiyordu. Daha önce yaşını sormuştum, 10 yaşında, oldukça uzun. Belli ki çocuk ama gözlerinde yaşıtlarının ışıltısı yok, sanki bir sis tabakasıyla kaplı. Biz misafirlerin gözlerinde hem bir kıskançlık hem de biraz korku olduğunu görebiliyor, hemen başını eğip bakışlarını kaçırıyordu.
Birisi ekrana birkaç kez tıkladığında, sözleşme birkaç bin lira dalgalanıyor, ama bu AE'nin birkaç bin kez yer silmesi, binlerce yastığı üst üste koyması gerekiyor ki bu birkaç bin lirayı kazanabilsin.
Meğer insanların "bir günü" gerçekten de farklıymış. Bazı insanların zamanı rakamların hareketine dönüşürken, bazı insanların zamanı sadece yıpranmış eldivenler ve ağrıyan bel ile değişiyor. Başkalarının yaşamını her zaman kıskanıyoruz ama farkında olmadan, kendi sıradan güvenliğimizin, belki de diğerlerinin parmak ucu ile ulaşmaya çalıştığı bir günlük hayat olduğunu göremiyoruz.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son zamanlarda kaldığım otelin koridorunda sürekli bir manzarayla karşılaşıyorum, içimde bir hüzün var, bu resimdeki AE, bu katın temizliğinden sorumlu temizlikçi, arkasında her gün 10 yaşlarında bir kız çocuğu var.
AE, boşandığını söyledi, oteldeki küçük depoda yaşıyor, her seferinde temizlik yaparken çocuğunu yalnız bırakmamak için onun yanına gidiyor. Günde en az otuz kırk oda temizlemesi gerekiyor, yoğun sezonda daha da yoğun. Bir hesap yaptım: Bir odanın sadece 15 dakika sürdüğünü varsaysak, 40 oda temizlemek 10 saat boyunca durmadan çalışmayı gerektirir, bu da su içmeden, tuvalete gitmeden ve nefes almadan olunması gereken bir hız. Yerleri süpürmenin ve yatak yapmanın yanı sıra, AE yığın yığın nevresim yıkamak zorunda, ama sabah akşam çalışarak ayda sadece birkaç bin lira kazanıyor.
Birkaç kez akşam 10'dan sonra odamıza dönerken, koridordan geçerken diğer odalarda temizlik yapan onu görebiliyordum. Küçük kız, kapının önünde sessizce bekliyor, her seferinde yanımdan geçerken utangaç bir şekilde başını eğiyordu. Daha önce yaşını sormuştum, 10 yaşında, oldukça uzun. Belli ki çocuk ama gözlerinde yaşıtlarının ışıltısı yok, sanki bir sis tabakasıyla kaplı. Biz misafirlerin gözlerinde hem bir kıskançlık hem de biraz korku olduğunu görebiliyor, hemen başını eğip bakışlarını kaçırıyordu.
Birisi ekrana birkaç kez tıkladığında, sözleşme birkaç bin lira dalgalanıyor, ama bu AE'nin birkaç bin kez yer silmesi, binlerce yastığı üst üste koyması gerekiyor ki bu birkaç bin lirayı kazanabilsin.
Meğer insanların "bir günü" gerçekten de farklıymış. Bazı insanların zamanı rakamların hareketine dönüşürken, bazı insanların zamanı sadece yıpranmış eldivenler ve ağrıyan bel ile değişiyor. Başkalarının yaşamını her zaman kıskanıyoruz ama farkında olmadan, kendi sıradan güvenliğimizin, belki de diğerlerinin parmak ucu ile ulaşmaya çalıştığı bir günlük hayat olduğunu göremiyoruz.