Ethereum ETF yakında piyasaya çıkıyor: Önceden pozisyon almalı mıyız?

Birçok varlık yönetim kuruluşunun ABD menkul kıymetler düzenleyicisine Ethereum ETF başvuru belgeleri sunmasıyla birlikte, piyasada bu yeni ürünle ilgili beklentiler ve spekülasyonlar artmaya devam ediyor. ETH fiyatı da ilgili haberler nedeniyle sık sık dalgalanıyor ve Ethereum ETF'nin piyasa üzerindeki büyük etki gücünü yansıtıyor. Bu yeni yatırım aracına karşı, aktif olarak yatırım yapmalı mıyız yoksa temkinli bir şekilde beklemeli miyiz?

Kripto varlıklar resmi olarak ana akım finans piyasasına girdi

Kripto varlık ETF'sinin önemli anlamlarından biri, dijital varlıkların geleneksel finansal ticaret sistemine dahil edilmesidir. Bir varlık yönetim şirketinin üst düzey yöneticisinin dediği gibi, bu yeni bir varlık sınıfının doğuşunu simgeliyor. Kripto varlık ETF'sinin sürekli gelişen bir hikaye olacağını düşünüyor. Bu yılın Ocak ayında Bitcoin ETF'sinin başarılı bir şekilde piyasaya sürülmesi ve iyi ticaret performansı, gelecekteki gelişim için olumlu bir gösterge oluşturdu.

Veriler, ABD Bitcoin ETF'sinin fon akışının bu yılki ETF sıralamasında ön sıralara yerleştiğini gösteriyor. Ethereum ETF'si için sektörde genel olarak, çekim gücünün Bitcoin ETF'si kadar yüksek olmaması bekleniyor, ancak yine de başlangıçta on milyarlarca dolar fon çekmesi umuluyor ki bu da herhangi bir ETF için güçlü bir başlangıçtır.

Bitcoin ve Ethereum'un yanı sıra, son zamanlarda piyasada Solana spot ETF'sinin yakında yayımlanacağına dair haberler çıktı. İlgili borsalar düzenleyici kurumlara başvuru dosyası sundu, en geç gelecek yılın Mart ayında onay alması bekleniyor.

Ethereum ETF'nin Karşılaştığı Düzenleyici Zorluklar

Bitcoin ETF'lerine kıyasla, Ethereum ETF'sinin çıkış süreci daha karmaşık görünmektedir; bunun başlıca nedeni düzenleyici tartışmalardır.

Şu anda ABD düzenleyici kurumları ETH'nin doğasıyla ilgili olarak farklı görüşlere sahip. Eğer bunu sıradan bir emtia varlığı olarak değerlendirirlerse, emtia vadeli işlemler ticaret komisyonu tarafından denetlenecektir; eğer menkul kıymet olarak kabul edilirse, menkul kıymetler ve borsa komisyonu tarafından denetlenecek ve ilgili kayıt prosedürlerini yerine getirmesi gerekecektir. Bu tanım, ETF'nin ihraç edilebilirliğinin uyumluluğunu doğrudan etkiler.

Dikkat edilmesi gereken bir nokta, düzenleyici kurumların bugüne kadar ETH'nin doğası ve Ethereum ETF'sinin çıkarılması konusundaki tutumlarını belirtmemiş olmalarıdır. Potansiyel risklerden kaçınmak için, ilk başvuruda bulunan kurumlar, ETF'nin elinde bulundurduğu ETH'yi stake etmeyeceklerini açıkça belirttiler.

Ethereum ETF'nin Ethereum Üzerindeki Potansiyel Etkisi

Sektörde genel olarak, Ethereum ETF'sinin piyasaya sürülmesinin ETH fiyatını artıracağı ve tarihsel zirveyi aşacağı bekleniyor. Ana nedenler şunlardır:

1. ETH arzı sıkışık. Şu anda yaklaşık %30'u ETH teşvikine katılıyor, %10'u akıllı sözleşmelerde kilitli, ETF'lerin sahip olabileceği yeni ETH miktarı sınırlı.

2. ETH'nin likiditesi BTC'den daha zayıf, aynı miktardaki para girişi fiyat üzerinde daha büyük bir etki yapabilir.

3. Bitcoin ETF's yayımlanmasından sonra BTC fiyatındaki büyük artışa bakın.

Ancak, Ethereum ETF'sinin bazı olumsuz etkileri de olabilir:

1. Büyük miktarda ETH artık staking'e katılmıyor, bu durum ağın güvenliğini etkileyebilir.

2. Eğer ETF getirisi, stake ödüllerini aşarsa, daha fazla kullanıcının stake yapmaktan vazgeçmesine neden olabilir.

3. Büyük kurumlar büyük miktarda Eter bulunduruyor ancak staking'e katılmıyor, bu da Ethereum'un merkezsizleşme fikrini etkileyebilir.

Diğer Bölge Kripto Varlık ETF'lerinin Gelişimi

ABD dışında, Birleşik Krallık, Hong Kong, Avustralya gibi bölgelerde de Bitcoin ETF'leri çıkarıldı. Hong Kong, bu alanda öncü olarak, bu yıl 30 Nisan'da hem Bitcoin ETF'sini hem de Ethereum ETF'sini aynı anda piyasaya sürdü ve fiziksel alım satıma açtı.

Son günlerde, Hong Kong düzenleyici kurumlarının Ethereum ETF'lerinin staking'e katılmasına izin verme konusunda düşündüğü haberleri geldi; bu önemli bir atılım olacak.

ABD'nin Ethereum ETF'sinin nihayet onaylanıp onaylanamayacağı belirsiz olsa da, kripto varlıkların küresel ana akım finansal piyasalara giderek daha fazla entegre olduğu tartışmasız bir gerçektir. Yatırımcıların bu trende rasyonel bir şekilde yaklaşmaları, risk ve getiri değerlendirmesi yapmaları ve ihtiyatlı kararlar almaları gerekmektedir.