Son zamanlarda, kripto varlıklar dünyasında dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: büyük miktarda Ethereum (ETH) kalıcı olarak kilitlendi, bu haber sektörde geniş bir tartışma başlattı. Yapılan istatistiklere göre, yaklaşık 913.111 adet ETH operasyonel hatalar nedeniyle bir daha dolaşıma giremiyor ve bu da 34.3 milyar dolar değerine ulaşıyor. Bu rakam, özel anahtar kaybı veya cüzdan unutulması nedeniyle kullanılamayan ETH'leri içermemektedir.
Daha dikkat çekici olan, EIP-1559 önerisi uygulandıktan sonra yok edilen 5.3 milyondan fazla ETH'nin (yaklaşık 20 milyar dolar değerinde) da hesaba katılması durumunda, Ethereum'un toplam arzının %5'inin piyasadan kalıcı olarak çıktığıdır. Bu fenomen, ETH'nin arz ve talep ilişkisi üzerinde kesinlikle önemli bir etki yaratmıştır.
Bu kadar büyük ölçekli ETH kilitlenmesine neden olan birçok faktör vardır. En bilinenleri şunlardır: 1. Parity çoklu imza cüzdanı açığı, Web3 Vakfı'nın 306,000 ETH kaybetmesine neden oldu. 2. Quadriga borsası akıllı sözleşme sorunları nedeniyle 60.000 ETH'yi kilitledi, aynı zamanda CEO'su da gizemli bir şekilde kayboldu. 3. Akutars NFT projesi, minting sürecinde kod hatası nedeniyle 11,500 ETH'yi kilitledi. 4. Bilinmeyen bazı gruplar, yok etme adresine (0x0000...) 25.000 ETH transfer etti.
Bu büyük ölçekli ETH kilitleme olayı piyasa için ne anlama geliyor? Yatırım açısından bu, iki ucu keskin bir kılıç olabilir. Bir yandan, piyasada ETH arzını azaltarak ETH fiyatını artırabilir. Özellikle Ethereum'un Hisse Kanıtı (PoS) mekanizmasına geçişinin ardından, her zincir içi işlemde bir miktar ETH yakılmakta ve bu da deflasyonist eğilimi daha da artırmaktadır.
Öte yandan, bu da kripto varlıklar ekosisteminde bulunan teknik riskler ve operasyonel riskleri ortaya koydu. Yatırımcılar ve geliştiriciler, benzer hataların tekrar yaşanmaması için daha dikkatli olmalıdır.
Genel olarak, bu fenomen Ethereum'un giderek deflasyonist bir varlığa dönüşmekte olduğunu vurgulamaktadır. Zamanla, eğer ETH'ye olan talep sabit kalır veya artarsa ve arz devamlı olarak daralırsa, ETH'nin değerinin uzun vadede artışını görebiliriz. Ancak yatırımcıların kripto varlıklar piyasasının yüksek volatilitesi ve potansiyel risklerine karşı dikkatli olmaları gerekmektedir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Son zamanlarda, kripto varlıklar dünyasında dikkat çekici bir fenomen ortaya çıktı: büyük miktarda Ethereum (ETH) kalıcı olarak kilitlendi, bu haber sektörde geniş bir tartışma başlattı. Yapılan istatistiklere göre, yaklaşık 913.111 adet ETH operasyonel hatalar nedeniyle bir daha dolaşıma giremiyor ve bu da 34.3 milyar dolar değerine ulaşıyor. Bu rakam, özel anahtar kaybı veya cüzdan unutulması nedeniyle kullanılamayan ETH'leri içermemektedir.
Daha dikkat çekici olan, EIP-1559 önerisi uygulandıktan sonra yok edilen 5.3 milyondan fazla ETH'nin (yaklaşık 20 milyar dolar değerinde) da hesaba katılması durumunda, Ethereum'un toplam arzının %5'inin piyasadan kalıcı olarak çıktığıdır. Bu fenomen, ETH'nin arz ve talep ilişkisi üzerinde kesinlikle önemli bir etki yaratmıştır.
Bu kadar büyük ölçekli ETH kilitlenmesine neden olan birçok faktör vardır. En bilinenleri şunlardır:
1. Parity çoklu imza cüzdanı açığı, Web3 Vakfı'nın 306,000 ETH kaybetmesine neden oldu.
2. Quadriga borsası akıllı sözleşme sorunları nedeniyle 60.000 ETH'yi kilitledi, aynı zamanda CEO'su da gizemli bir şekilde kayboldu.
3. Akutars NFT projesi, minting sürecinde kod hatası nedeniyle 11,500 ETH'yi kilitledi.
4. Bilinmeyen bazı gruplar, yok etme adresine (0x0000...) 25.000 ETH transfer etti.
Bu büyük ölçekli ETH kilitleme olayı piyasa için ne anlama geliyor? Yatırım açısından bu, iki ucu keskin bir kılıç olabilir. Bir yandan, piyasada ETH arzını azaltarak ETH fiyatını artırabilir. Özellikle Ethereum'un Hisse Kanıtı (PoS) mekanizmasına geçişinin ardından, her zincir içi işlemde bir miktar ETH yakılmakta ve bu da deflasyonist eğilimi daha da artırmaktadır.
Öte yandan, bu da kripto varlıklar ekosisteminde bulunan teknik riskler ve operasyonel riskleri ortaya koydu. Yatırımcılar ve geliştiriciler, benzer hataların tekrar yaşanmaması için daha dikkatli olmalıdır.
Genel olarak, bu fenomen Ethereum'un giderek deflasyonist bir varlığa dönüşmekte olduğunu vurgulamaktadır. Zamanla, eğer ETH'ye olan talep sabit kalır veya artarsa ve arz devamlı olarak daralırsa, ETH'nin değerinin uzun vadede artışını görebiliriz. Ancak yatırımcıların kripto varlıklar piyasasının yüksek volatilitesi ve potansiyel risklerine karşı dikkatli olmaları gerekmektedir.